top of page

Makbule Leman: Ma’kes-i Hayal ve Diğer Yazıları

Makbule Leman’ın yazı hayatında Ahmet Midhat Efendi’nin önemli bir yeri olduğuna değinen Uğurcan, ayrıca Ahmet Midhat’ın manevi kızı olarak gördüğü Makbule Hanım’ın Fatma Aliye Hanım ile arkadaş olması için büyük bir çaba gösterdiğini anlatıyor.

 

Genç yaşta hayata gözlerini yuman ve modern Türk edebiyatının ilk kadın yazarlarından sayılan Makbule Leman, günümüzde neredeyse unutulmuş, hatırlanmaz olmuştur. Prof. Dr. Sema Uğurcan’ın Dergâh Yayınlarından çıkan Makbule Leman Ma’kes-i Hayal ve Diğer Yazıları adlı çalışması okura Makbule Leman’ı tekrar hatırlatıyor.


Uğurcan, “Giriş” kısmında eski Türklerden Tanzimat’a kadar kısaca kadının toplum içindeki yerine değinerek 19. yüzyılın sonuna geldiğimizde kadınların sosyal hayat ve edebiyat alanında seslerini duyurmaya başladıklarını belirtiyor. Bu dönemde Makbule Hanım’ın da yazarlarından olduğu Hanımlara Mahsus Gazete’nin öneminden de bahsediyor. Sema Uğurcan, bu gazeteyi Tercüman-ı Hakikat ile Servet-i Fünuncuların da beğendiğini dile getirmiş. Böylece gazetenin, birbirine zıt bu iki grubun takdirini kazanmasına da dikkati çekiyor.

Kitabın ilk bölümünde Makbule Leman’ın hayatına ve eserlerine değiniliyor. 1865 yılında doğan Makbule Hanım’ın eğitimi bir tartışma konusudur. Fakat iyi bir tahsil gördüğü açıktır ve kendisini geliştirmeye daima devam etmiştir. Hassas ve zayıf bir tabiata sahip olan Makbule Hanım hayatının büyük bir bölümünde hastalıklarla mücadele etmiştir. Eşinin vefatının ardından Mehmet Fuat’ın yazdığı şiir ise dikkat çekicidir.


“Sabr ile me’lûf idi, etmezdi şikâyet

Görmemişken istirâhat doğduğu günden beri”


Makbule Leman’ın yazı hayatında Ahmet Midhat Efendi’nin önemli bir yeri olduğuna değinen Uğurcan, ayrıca Ahmet Midhat’ın manevi kızı olarak gördüğü Makbule Hanım’ın Fatma Aliye Hanım ile arkadaş olması için büyük bir çaba gösterdiğini anlatıyor.


Şiir, hikâye ve eleştiri türlerinde eserler veren Makbule Leman’ın şiirlerini dinî ve din dışı olmak üzerine ikiye ayıran Sema Uğurcan, hikâyelerinde ise Ahmet Midhat Efendi’nin izinden gittiğini söylüyor. Halkı eğitmeyi amaçlamadığının altını çiziyor.


İkinci bölümde Makbule Leman’ın kitaplaştırılmış tek eseri olan Ma’kes-i Hayal’in Latin harflerine aktarımı bulunuyor. Ma’kes-i Hayal’in girişinde Hanımlara Mahsus Gazete’nin imtiyaz sahibi olan Mehmet Tahir’e ait bir “ifade-i mahsusa” yer alıyor. Kitabın ikinci baskısında bu yazının kaldırılması da dikkat çekici diğer bir unsur. Kitabın ikinci baskısında ise bu kez Mehmet Fuat’a ait bir “ifade-i mahsusa” bulunuyor. Buradan da Mehmet Fuat’ın eşini desteklediği açıkça görülüyor.


Kitabın üçüncü bölümünde ise Ma’kes-i Hayal’de yer almayan diğer yazılar yer alıyor. Uğurcan, bu yazıları mensureler, şiirler, hikâyeler ve makaleler olmak üzere dört farklı gruba ayırıyor.

Kitabın son bölümünde, Makbule Leman üzerine yazılmış olan yazılar bulunuyor. Ahmet Midhat, Leyla Hanım, Emine Semiye, Mehmet Tahir, Fatma Aliye gibi önemli isimlerin Makbule Hanım hakkındaki düşünceleri yer alıyor. Unutulan Makbule Leman’ı bizlere tekrar hatırlatan Prof. Dr. Sema Uğurcan’a teşekkür ediyoruz.


Çolpan Ay

67 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör