Hususî olarak da Safi’nin “Takdim” kısmındaki diline değinmek gerekiyor. Kitabı soğuk ve tek düze bir akademik dille kaleme almamış. Bilâkis akademik ve bilimsel dilini koruyarak sorulara cevap arayışını bizlerle sohbet eder gibi anlatmış.
Polat Safi’nin yayına hazırlamış olduğu İstihbarat Savaşları Birinci Dünya Savaşı’nda Suriye ve Lübnan’da Casusluk Faaliyetleri adlı kitap Kronik’ten Temmuz ayında yayımlandı. 424 sayfadan müteşekkil olan çalışmada, Polat Safi’nin aslı neşredilmiş olan bu kitap hakkında araştırmalarını ve tetkiklerini içeren bir “Takdim” yazısı bulunuyor. Bu takdim yazısında Safi, kitabının içeriğindeki çelişkilerden yola çıkarak bu kitabın yazarının kim olduğuna ve kurmaca bir metin olup olmadığı sorusuna cevap arıyor.

Hatıratın yazarının kim olduğu yönünde yapılan araştırmalar aynı zamanda bir tarihçinin metodolojik olarak izlemesi gereken yöntemi de tarif ediyor. Burada Safi, hatıratın yazarının o dönemde bahsi geçen yerlerde olmadığını tespit ettikten sonra hatıratın kime ait olduğu araştırmasına başlamış. Bu sırada da hatıratın bazı bölümlerinin, o dönemde adı geçen paşaların hatıratlarından intihal olduğunu tespit etmiş.
Hususî olarak da Safi’nin “Takdim” kısmındaki diline değinmek gerekiyor. Kitabı soğuk ve tek düze bir akademik dille kaleme almamış. Bilâkis akademik ve bilimsel dilini koruyarak sorulara cevap arayışını bizlerle sohbet eder gibi anlatmış.
25 bölümden müteşekkil olan eserin sonunda bir de hatıratın yayınlandığı dönemde gelen okur mektuplarının bulunduğu bir ek bölüm yer almaktadır. En sonda hatıratta adı geçen şahıs ve yerlerin fotoğrafları geniş bir şekilde bulunuyor. Bunlarla birlikte Safi, çeviriye açıklayıcı dipnotlar ekleyerek okurun işini kolaylaştırmış. Hem kavramların bugünkü karşılıkları verilmiş hem de hatıratta yer alan bilgilerin tetkiki eklenmiştir. Ayrıca Hicrî ve Rumî takvim tarihlerinin yanında Milâdî takvime göre tarihlerinin eklenmesi, okuyucunun metni zihninde daha iyi kavramasını sağlamış.
Henüz eserin başında, Fuad Meydânî’nin yazmış olduğu “Arapçaya Çevirenin Önsözü” kısmında Safi’nin, değinmiş olduğumuz açıklamalarından biri yer almaktadır. Burada Meydânî’nin intihallerinin yanı sıra hatırat uydurduğu da okura gösteriliyor.
“Öte yandan, Osmanlı Ordusu Arap Beldelerinden Nasıl Çekildi adındaki İkinci kitap (...)” (s. 39) bu alıntıda kitabın ismine bir not düşen Safi, şu açıklamayı yapmaktadır: “Fuad Meydânî, bu hatıratın Mersinli Cemal Paşa’ya ait olduğunu ileri sürer. Halbuki Bahriye Nazırı ve Dördüncü Ordu Komutanı Cemal Paşa ile karıştırılmaması için ‘Küçük Cemal’ olarak da anılan Mersinli Cemal Paşa’nın yayımlanmış herhangi bir hatıratı bulunmamaktadır. Küçük Cemal Paşa, Keyfe Celet el-Kuvvâtu’t-‘Usmâniyye ‘an Bilâdi’l-Arab, çev. Fuad Meydânî (Beyrut: el-Ahrar, 1932).”
Bu gibi dipnotların yanı sıra okur için meselenin daha iyi anlaşılması adına açıklayıcı dipnotlar da eklenmiştir. “Yazarın Girişi” başlıklı bölümde yer alan: “Öte yandan, Hürriyetin İlanı’ndan [23 Temmuz 1908] sonra dahi jurnalcilik ve ispiyonculuk faaliyetleri azalmamıştı. Aksine, önceden sadece Sultan Abdülhamid’e hizmet eden casuslar jurnal dairesini genişletmişlerdi: Kendi içlerinde gruplara ayrılarak çeşitli şahıslara özel hizmet veren casuslar, merkezi idare temsilcilerinin eline geçen jurnalleri bu şahıslara iletmeye başlamışlardı.” Buradaki köşeli parantez içerisindeki tarih Safi tarafından eklenmiş ve en sonda okuru bilgilendirici bir dipnot bulunmakta. Bu dipnotta Safi: “Hafiyelik, II. Meşrutiyet’in ilanından bir hafta sonra, 30 Temmuz 1908’de yayımlanan bir kararname ile ilga edildi. Buna karşın, hafiyeliğin en önemli merkezlerinden Zaptiye Nezareti kapatılmadı ve bir süre daha ıslahına çalışıldı.” bilgisini vermektedir. Bunun gibi açıklayıcı notlar, okuyucuyu daha ileri okumalar için de yönlendirmektedir.
Ufuk Aykol