Eston şair Gustav Suits (1883-1956) modern Eston edebiyatının kurucuları arasındadır. Sembolist ve dışavurumcu bir anlayışa sahip olan “Genç Estonya” hareketinin öncüsüdür.

Suits, küçük bir kasaba olan Vonnu’da doğdu. Lise eğitimi için gittiği Tartu’da edebiyatla tanıştı ve ilk şiirini henüz 16 yaşındayken yayımladı.[1] Tartu Üniversitesi’nde dilbilim eğitimi gördükten sonra Finlandiya’ya giderek Helsinki Üniversitesi’nde edebiyat okudu. Estonya’ya döndüğünde bir süre kütüphanecilik ve öğretmenlik yaptı. 1901’de “Edebiyat Dostları” topluluğunu kuran ve bu toplulukla birlikte “Hız” dergisini çıkaran Suits, zamanla olgunlaşan siyasî fikirleri doğrultusunda, 1905’te kurulan “Genç Estonya” hareketine öncülük etti.[2] Bu yıllarda ayrıca, siyasete atılarak bağımsız bir Estonya fikrini savundu. Bu nedenle Sovyetler Birliği yönetimi tarafından yakın takibe alındı. Almanların desteğiyle, Sovyetler’e karşı kazanılan Estonya Bağımsızlık Savaşının ardından 1921’de Tartu Üniversitesi’ne öğretim üyesi olarak girdi. 1931’de edebiyat profesörü oldu.
Kurduğu Estonya Akademik Edebiyat Derneği çatısı altında Eston edebiyatının güçlenmesi için büyük çaba gösteren Suits, Avrupa genelindeki edebiyat anlayışını Estonya’ya taşıdı ve Eston edebiyatını diğer Avrupa ülkelerine tanıttı. Eston edebiyatıyla ilgili ilk kez araştırma ve inceleme yazıları yayımladı. II. Dünya Savaşı başladıktan sonra, 1941’de Sovyetler Birliği Estonya’yı yeniden işgal etti. Aynı günlerde Suits’in evi yakıldı. Bu yangında tüm elyazmalarını ve kütüphanesini yitirdi. Suits, kendisinin bir bağımsızlık taraftarı olduğunu bilen Sovyet yönetiminin, savaşla birlikte artan baskılarına dayanamayarak ülkesinden ayrılmak zorunda kaldı ve İsveç’in başkenti Stockholm’e yerleşti. 1953’te kendisine teklif edilen Estonya Eğitim Bakanlığı görevini siyasî görüşleriyle uyuşmadığı için geri çeviren Gustav Suits, bir daha ülkesini göremeden, 1956’da İsveç’te yaşamını yitirdi. Mezarı Stockholm’de bulunmaktadır.
Suits’in ardından, 1967’de doğduğu kasaba olan Vonnu’daki ilkokula adı verilmiş ve buraya bir büstü yerleştirilmiştir. Tartu Kültür Vakfı ve Tartu Üniversitesi iş birliğiyle, 2004’ten bu yana, hem edebiyat eğitimi gören başarılı öğrencilere “Gustav Suits Bursu” verilmekte hem de o yıl içerisinde kitabı yayımlanmış bir şair, oluşturulan jürinin ortak kararı doğrultusunda “Gustav Suits Şiir Ödülü” ile onurlandırılmaktadır. Bu ödül töreninin her yıl, Estonya’da “Anadil Günü” olarak kutlanan 14 Mart’ta verilmesi, Gustav Suits’in Eston dili için öneminin de bir kez daha altını çizmektedir.
Gustav Suits’in ilk şiirlerinde aşk, arayış ve umutsuzluk gibi kişisel unsurlar görülse de olgunluk döneminde kaleme aldığı şiirlerde ülkesini özleyen ve hayal kırıklığına uğramış bir yurtseverin izleri sürülmektedir. Şiirlerinde yoğun olarak doğaya ve insanlara dair metaforlar kullanan Suits; karamsar, sembolist ve dışavurumcu bir anlayış benimsemiştir.
Şiirleri:
ADA
Gustav Suits
(Türkçesi: Fahri Alpyürür)
Hâlâ bir ada arıyorum denizin ortasında,
sürekli yelkenlerini şişiriyorum teknemin.
Uzun zamandır bir şey ilişmedi gözüme
ve dinmedi rüzgârları bekleyişimin.
Birçok ada gördüm önceden bu denizde,
hepsi ışıltılıydı ve bir hayli şirin.
Ama benimki hangisi aralarından?
Rüyalarıma giren o ada kimin?
Teknem su alıyor bu hırçın girdaplarda.
Hava gitgide bozuyor, fırtınalar kapıda.
Üstümde kara bulutlar da gezinmeye başladı,
yapayalnızım bu umutsuz ada arayışında.
TİTREK KAVAKLARIN ALTINDA
Gustav Suits
(Türkçesi: Fahri Alpyürür)
Titrek kavak ağaçlarının altında yürüyorum.
Sessiz ve alımlı düşüncelerimle yürüyorum.
Hayalci, bilgili fakat yorgunum.
Güneş, ağaçlarla birleşiyor kıpkırmızı ufuk çizgisinde,
gözlerim yanıp acısa da onu görüyorum.
Ardından serin bir yel esiyor olduğum tarafa doğru,
titrek kavaklarla birlikte ben de titriyorum.
Biçilmiş çayırlara gelen yel, rüzgârlar ülkesinden,
bir yer bulur kendine geçerek kavaklar üzerinden.
Akşamları yorgun tırpancılar dönerken evlerine,
ağır ağır yürürler tat almak için yaprakların sesinden.
Ah benim rüzgârlar ülkesinde dirilen ince ve kırılgan ruhum,
şimdi yalnızca sakin bir hayat düşlüyorsun biliyorum,
titrek kavaklarım, kardeşlerim, size selam gönderiyorum.
Titrek kavak ağaçlarının altında yürüyorum.
Sürgünümün sessizliği karışıyor dikkatli adımlarıma.
Adımlarım, götürün beni titrek kavaklarıma.
AY IŞIĞI
Gustav Suits
(Türkçesi: Fahri Alpyürür)
Ayın solgun ışığı vuruyor uzaklara.
Kar altında donmuş toprak aydınlanıyor.
Ağaçlar iç çekiyor karanlıkta daima
ve donmamak için hepsi bir arada duruyor.
Bir köpek uluyor, başını göğe kaldırmış.
Tüm kapılarını kapatmış hayat,
yalnız ölümsüzlüğün kapısı kalmış.
Ayın solgun ışığı vuruyor uzaklara.
Çiftlik evleri mahzun, boynunu büküyor.
Ağaçlar iç çekiyor karanlıkta daima,
bir deliliktir alıyor dünyayı
ve göğü kaplıyor köpeğin uluması.
Tüm kapılarını kapatmış hayat,
geriye kalan yalnız ölümsüzlüğün kapısı.
Ayın solgun ışığı vuruyor uzaklara.
Buz tutmuş camlar ışıl ışıl parlıyor.
Ağaçlar iç çekiyor karanlıkta daima,
Neden duymamak için kendini sıkıyorsun,
bir köpek başını kaldırıp uluduğunda?
Tüm kapılarını kapatmış hayat,
Bak, yalnız ölümsüzlüğün kapısı kalmış, anla.
[1]Gustav Suits’in “Nilüferler” başlığını taşıyan ilk şiiri Uus Aeg (Yeni Çağ) gazetesinde yayımlanmıştır.
[2]Dönemin genç Eston entelektüelleri tarafından kurulan Edebiyat Dostları topluluğunun çıkardığı Hız dergisi 1901-1902 yılları arasında üç sayı boyunca devam etmiş, ardından aynı kişilerin kurduğu Genç Estonya hareketiyle aynı adı alan bir antolojiye dönüşmüştür. Bu antoloji ise 1905-1915 yılları arasında beş sayı olarak yayımlanmıştır. Hem Edebiyat Dostları topluluğunda hem de Genç Estonya hareketinde, Gustav Suits ile birlikte birçok şair, yazar, çevirmen ve bilim insanı da bulunmaktadır. Bunlar içerisinden Friedebert Tuglas, sembolist öykücülüğün Eston edebiyatındaki ilk temsilcisidir. Aynı zamanda romantik bir şair olan Villem Grünthal-Ridala, Eston kültürü üzerine çalışan ilk halkbilimci olarak bilinmektedir. Çevirmen Johannes Aavik, modern bir dilbilimci olarak Estoncanın gelişmesine önemli katkılar sağlamıştır. Şair Bernhard Linde ise ilerleyen yıllarda Eston şiirine yeni bir boyut kazandırmıştır. Bu entelektüel çevrenin öncüsü Gustav Suits, Genç Estonya hareketinin kuruluş amacını şu sözlerle açıklamaktadır: “Eğitim, insanı yücelten tek şeydir. Bu yüzden eğitimli ve kültürlü olmayı savunuyoruz. Bunun yolu Avrupalı olmaktan geçmektedir. Ancak biz Estonyalı kalarak da Avrupalı olabiliriz. Millî ruhumuzdan kopup gelen fikir ve düşünceler bizim özgün Avrupalı karakterimizi ortaya çıkaracaktır. Estonyalı kalalım, Avrupalı olalım!” Genç Estonya hareketi, Avrupa’daki sembolist ve dışavurumcu sanat anlayışını millî bir tutumla takip etmiş, ancak topluluk üyelerinden bazılarının 1917’deki Rus-Sovyet baskısı sebebiyle yurt dışına çıkmak zorunda kalmalarıyla birlikte son bulmuştur. (Kaynak: W. K. Matthews, "The Background and Poetry of Gustav Suits. A Study in Estonian Symbolism", American Slavic and East European Review, C: 9, S: 2. Nisan 1950, s. 118.)
Fahri Alpyürür