top of page

Ekşi Elmalar

Sanıldığını aksine dram filmi çıkarmak ama şöyle kaliteli ve iç sızlatan bir dram filmi çıkarmanın meşakkati de tadı da hepten farklıdır.

 

Ekşi elmalar; 2016 yılında Vizontele serisi ve Organize İşler gibi başarılı filmlerin senarist ve yönetmenliğini yapmış olan Yılmaz Erdoğan tarafından kaleme alınıp perdeye yansıtılan bir Türk filmi. Başrollerinde; hayatımıza Öyle Bir Geçer Zaman ki dizisiyle keskin bir giriş yapan Farah Zeynep Abdullah, rol aldığı Gümüş dizisiyle bir dönem magazin gündemini oldukça meşgul eden Songül Öden, Bir Bulut Olsam dizisindeki performansıyla tanınan Şükran Ovalı ve Yılmaz Erdoğan var.


Filmin öyküsü, yönetmenin çoğu filmi ülkenin doğusundan başlıyor. 1970’li yıllarda Hakkâri’de Demokrat Parti’den belediye başkanı seçilen Aziz Bey son seçimde maalesef istediği kadar oy elde edemez ve reislikten düşer. Aziz Bey il genelinde tanınan, belli miktar mal mülke sahip, bunun yanında son derece katı ve sert mizaçlı olan bir adamdır. Şehir genelinde Aziz Bey’in reisliği ve dik kafalılığı her ne kadar dilden dile dolansa da bunların yanında Aziz Bey’in evlilik yaşına gelmiş ve birbirinden güzel üç kızı da özellikle gençlerin dilindedir. Muazzez, Türkan ve Safiye. Birbirinden farklı huy ve özelliklere sahip evlenme çağına gelmiş ancak katı prensipleri olan bir babanın gölgesinden çıkmaya cesaret edemeyen üç genç kız. Hepsinin ayrı ayrı talipleri vardır ancak Aziz Bey her isteyene kız verici değildir. Babalarının dillere destan olan sert ve aksi tarafına rağmen ilçeden üç genç çıkar Aziz Bey’in karşısına kızlarına talip olarak ancak Aziz Bey üçüne de uygun birer cevap bularak geri yollar.

Yılmaz Erdoğan deyince akla ilk gelen meşhur komedi filmleri oluyor. Ancak Yılmaz Erdoğan özellikle son dönemde komedi filmlerine verdiği önemi dram filmlerine yönlendirdi. Bunun altında sanıyorum kaliteli ve unutulmaz filmlerin altına imza atma isteği vardı. Komedi filmleri unutulmayacaktır; özellikle Organize İşler’de Cem Yılmaz’ın yer aldığı meşhur sahnedeki “Şimdi kafanızda iki soru işareti var. Bir dayak nedir? İki neden atılır?” diye başlayan sahneyi izleyenlerin kolay kolay unutmayacağına eminim. Ancak dram filminin tadı da yeri de her zaman farklı olmuştur. Sanıldığını aksine dram filmi çıkarmak ama şöyle kaliteli ve iç sızlatan bir dram filmi çıkarmanın meşakkati de tadı da hepten farklıdır. Yılmaz Erdoğan bunu Kelebeğin Rüyası adlı filmde de denedi. Son derece başarılı bir filmdi. Hatta belki iki garip şairin hayatını konu olan, yani bir şairin hayatını konu edinen İlk Türk filmlerinden biri olmasından dolayı dikkati çeken bir filmdi. Sinema da izlenir mi izlenmez mi gibi korkulardan sıyrılarak edebiyatçıların hayatını konu edinen böyle bir filmi sinema hayatımıza kazandırdığı için Yılmaz Erdoğan ayrıca takdir edilmeli.


Ekşi Elmaları izlerken filmi başından sonuna kadar artan bir merak ve bir duygusallık içinde takip ediyorsunuz. Erdoğan filmi yazarken kendi ailesinden yaşadığı hayattan esinlenmiş. Bunun yanında senaryonun bazı yerlerinde romantik havadan kaçarak hayatın bazen keskinleşen bazen yumuşaklaşan yüzünü de gayet başarılı olarak filme yansıtmış. İstediklerimiz ile başımıza gelenler arasında bocalamamızı ve bu bocalamadan nasıl çıktığımızı dökmüş sahnelere. Her ne kadar farklı bir yönetmenlik öğesi bulamasam da film başarılıydı. Film boyunca çalan duygusal müzik ise filmle bağlantınızı daha sağlamlaştırıyor. Ekşi Elmalar; ne tatlı ne acı ekşi hayatların hikâyesi kendini izleyecek olanları bekliyor.


Bayezid Çay

24 görüntüleme0 yorum

Son Paylaşımlar

Hepsini Gör
bottom of page